mide delinmesi ameliyatı sonrası riskleri

Kolonoskopisırasında bağırsak delinmesi, bağırsak kanaması gibi komplikasyonlar binde 1 sıkılıkta ortaya çıkabiliyor. Tecrübeli ellerde bu komplikasyon oranı çok daha düşük ancak bu tip istenmeyen durumların ortaya çıkması halinde de kısa sürede yapılacak cerrahi müdahalelerle sorun ortadan kaldırılabiliyor. Riskleri Var Mıdır? Ameliyat sırasında kataraktlı merceğin kapsülünün delinmesi ve katarakt parçalarının göz içine düşmesi gibi komplikasyonlar gelişebilir. Bu takdirde aynı seansta veya 2. bir seansta parçaların temizlenmesi gerekebilir. Buşekilde mide küçültme ameliyatından sonra obez kişi yaklaşık 1 beyzbol topu büyüklüğünde mideye sahip olur ve hızlı bir şekilde erken doyma hissi ve kilo kaybı başlar. Bu tür mide ameliyatının ardından, tıbbi tedavi görenlerin sadece yüzde 17'sine kıyasla, hastaların yüzde 73'ünde hafif diyabet ortadan kalkar. Ameliyat esnasında hastanın yemek borusunun delinmesi riski olduğu için uzman cerrahın ameliyatı yapması büyük önem taşımaktadır. Yemek Borusu Ameliyatı Nasıl Uygulanır, öncelikle hastanın durumu ile ilgili biyopsi, endeskopi ve cine-esophagram ismindeki röntgenlerin çekilmesi ile yemek borusundaki daralmanın ve herhangi Tüpmide ameliyatı planlanan bir hastada sigara kullanımı mutlaka sorgulanmalı, ameliyat sonrası doku iyileşmesini olumsuz etkileyeceği için komplikasyon riskinin daha fazla olacağı, genel anestezi sonrası hastanın boğazında ağrı, sekresyon ve öksürüğünün normalden daha fazla olacağı hastaya anlatılmalıdır. Hasta Site De Rencontre Ça Marche Ou Pas. Bu yazı tüp mide ameliyatı ile ilgili özel bir durumu açıklığa kavuşturmak amacıyla yazılmıştır. Tüp mide ameliyatı ile ilgili daha fazla ve kapsamlı bilgiye ulaşmak için ilgili yazımızı okumanızı tavsiye ederiz. Tüp mide ameliyatı günümüzde dünyada ve ülkemizde en çok uygulanan obezite cerrahisi yöntemi haline gelmiştir. Biliopankreatik diversiyon ve duodenal switch ameliyatının ilk basamağı olarak uzun yıllardır kullanılmakta olan sleeve gastrektomi ameliyatı, günümüzde tek başına bir prosedür olarak kabul edilmiştir. Hatta günümüzde uygulanan en popüler bariatrik cerrahi yöntemlerindendir. Ameliyat ağızdan yerleştirilen bir tüp ile ölçümlenerek, lineer staplerler kullanılarak midenin hastanın sol tarafında kalan curvatura major tarafının, yani fundus ve corpusun tamamen, antrumun ise kısmen çıkarılması esasına dayanır. Tüp mide ameliyatının risk komplikasyonlarını 3 grupta toplamak mümkündür Ameliyat sırasında ortaya çıkabilecek risk ve komplikasyonlar Ameliyat sonrasında kısa vadede ortaya çıkabilecek risk ve komplikasyonlar Ameliyat sonrasında uzun vadede gelişebilecek risk ve komplikasyonlar Stapler hattından kaynaklanan erken komplikasyonlar nadir fakat en korkulan komplikasyonlardır. Kanama ve erken kaçaklar genellikle ameliyattan sonraki ilk günlerde görülür ve bariatrik merkez tarafından tedavi edilir. Lokal bölgesel özelliklere de bağlı olarak, günümüzde sleeve gastrektomiyi de kapsayan pek çok cerrahi prosedür gittikçe daha fazla oranda çok kısa yatış süreleri ve erken taburculukla, standart olarak uygulanabilmektedir. Bu nedenle bazen bariatrik tecrübesi olmayan cerrahlar da kanama veya akut kaçaklar gibi komplikasyonlarla karşı karşıya kalabilmektedir. Tüp Mide Ameliyatı Sırasında Ne Gibi Sorunlar Gelişebilir? Cerrahınızın deneyimi oranları en aza indirse de, tüp mide ameliyatı sırasında karşılaşılabilecek bazı problemler de vardır. Bunlar genellikle deneyimli bir cerrah tarafından ameliyat sırasında kolayca çözülürler. Ancak atlandıkları veya doğru yönetilemedikleri taktirde mutlaka ameliyattan sonraki ilk iki haftada belirti verirler. Stapler Hattından Kaçak Eskisinin % 15’i kadar olan yeni mideniz oluşturulduktan sonra genelde ameliyat sırasında hava veya metilen mavisi ile kaçak testi yapılır. Bu test farkına varılmayan kaçak riskini azaltır. Ameliyat sırasında kaçak gözlenirse doğrudan sütür koyma gibi yöntemlerle onarılabilir. Tüm stapler hattının dikilmesinin kaçağı azaltmada hiçbir bilimsel dayanağı yoktur. Ancak ve sadece klip konarak durdurulamayan kanamalarda, o da sadece o bölgeye konan dikişler kullanılabilir. Farkına Varılmayan Mide Yaralanması Nadiren de olsa gerek stapler tarafından, gerekse kullanılan el aletleri tarafından midede farkedilmeyen yaralanmalar oluşabilir. Mide duvarı çok kalın olduğundan genellikle üst tabakalardaki yaralanmalar sorun yaratmaz, ancak mukoza denilen iç tabaka da delindiyse ve farkedilmediyse kaçak oluşabilir. Görüşü Engelleyecek Kadar Büyük ve Yağlı Karaciğer Obezite cerrahisi hastalarında büyük ve yağlı, ağır karaciğer sık görülen bir durumdur. Bu nedenle, bütün hastalarımızda ameliyat öncesi 2 haftalık bir preop diyet uyguluyoruz. Ancak buna rağmen, özellikle de diyeti savsatan hastalarda çok büyük karaciğer bazen ameliyatı çok riskli, hatta imkansız hale getirecek kadar zorluk yaratabilir. Karın İçi Yapışıklıklar Yapışıklıklar genellikle geçirilen karın ameliyatları veya enfeksiyonlara PID ya da hastalıklara endometriosis bağlı oluşabilir. Bu durumda eğer kamera ve el aletleri batına güvenli olarak yerleştirilebildiyse, işimizin büyük bölümü, normal anatomi ve görüntüyü sağlayana kadar yapışıklıkları gidermek olacaktır. Bazı durumlarda ise trokar girişi bile mümkün olmayabilir, ameliyatın daha başında veya ilerleyen aşamalarında açık ameliyata geçmek zorunda kalınabilir. Kontrol Edilebilen Kanamalar Ameliyat sırasında pek çok kaynaktan kolayca kontrol edilebilen kanamalar gelişebilir. Genellikle mide-dalak arasındaki küçük damarlardan veya omentum denilen yağ dokusundaki gastroepiploik damarlardan gelişen bu kanamalar, kullandığımız gelişmiş mühürleyici cihazlarla kontrol altına alınabilir. Büyük damarsal yaralanmalarda ise cerrahın laparoskopik olarak damar dikişi atabilecek yetenek ve deneyimde olması gerekir. Dalak Yaralanmaları Genellikle BMI değeri çok yüksek, karın içi yağ dokusu fazla ve preop diyeti uygulamayan vakalarda yetersiz görüntülemeye bağlı olarak gelişebilir. Yaralanmanın derecesine göre tedavi uygulanır. Küçük yaralanmalar argon lazer ve çeşitli pıhtılaştırıcı maddelerle tedavi edilebilir. En kötü durumda, kanama durdurulamadığında veya dalakta tedavi imkansız boyutta yaralanma olduğunda dalağın alınması gerekebilir. Deneyimli bir bariatrik cerrahın gerçekleştirdiği bir ameliyatta gerçekleşmesi çok çok düşük bir olasılıktır. Karaciğer Yaralanması Özellikle ileri karaciğer yağlanması olan hastalarda ekartasyona bağlı olarak, çoğu kez önemsiz derecede karaciğer yaralanmaları gelişebilir. Ancak atlanan bir karaciğer yaralanması anlamlı derecede kan kaybına, enfeksiyona ve hatta yaşam kaybına yol açabilir. Kontrol Edilemeyen Kanama Normal seyreden bir obezite ameliyatında neredeyse 0’a yakın bir risktir. Ancak özellikle cerrahi egoya bağlı olarak batına uygunsuz trokar girişi sırasında büyük damar yaralanmasına bağlı olarak hasta kaybı dahi görülebilir. Kardiyovasküler Problemler Genellikle ameliyat öncesi saptanamamış, altta yatan bir kalp hastalığına bağlı olarak gelişirler. Anaflaksi Anestetik maddelere bağlı ciddi alerjik reaksiyon durumudur. Çok nadirdir. Tüp Mide Ameliyatı Sonrası 2 Hafta İçerisinde Ortaya Çıkabilecek Riskler Nelerdir? Stapler Hattı Kaçakları Laparoskopik sleeve gastrektomiden sonra kaçak oranları çalışma serileri ve hasta karakteristiklerine göre değişmekle birlikte, çeşitli yayınlarda % ila 7 arasında bildirilmektedir. Güncel sistematik gözden geçirme ve meta analizlerde oran % arasındadır. Başlangıçtaki bariatrik ameliyattan sonra yapılan revizyonel prosedürlerde mide bandı veya vertikal gastroplastiden sonra tüp mideye dönüşüm gibi.. fistül oranları % 20’lere kadar çıkabilmektedir. Kaçak için kritik alanlar özofagus-mide bileşkesinde yer alan stapler hattının en üst noktası %89 ve ardışık kartuşlar arasındaki bileşkelerdir. Postoperatif kaçaklar akut, geç, çok geç ve kronik olarak sınıflandırılmaktadır. Mide ameliyatı sonrası oluşan kaçağın tedavisiAkut ve kronik kaçaklar genellikle bariatrik merkezlerde tedavi edildiklerinden bariatrik tecrübesi olmayan bir cerrah genelde acilde bu vakalarla karşılaşmamaktadır. Bununla birlikte, sorunsuz bir tüp mide ameliyat sonrası döneminden sonra görülen geç ve çok geç kaçaklarla yüzyüze gelebilir. Postoperatif fistüllerin % 80’i bariatrik merkezden taburcu olduktan sonra gelişmektedir. Ancak bugünlerde, giderek daha çok bariatrik ameliyat neredeyse 1 günlük yatışla gerçekleştirildiğinden, bazen akut kaçaklarla karşılaşmaları da mümkün olabilir. 2834 vakayı içeren geniş bir seride, kaçaklar ortalama olarak 7. post-operatif günde, vakaların % 73’ünde taburculuktan 3-14 gün sonra ortaya çıkmıştır. Yakın zamanda bariatrik cerrahi geçirmiş bir hastada görülen lokal veya yaygın peritonit belirtileri ağrı, ateş, taşikardi, takipne, sıklıkla sol plevrada sıvı toplanması, sol omuzda ağrı muhtemelen bir geç fistüle bağlıdır. Düz ayakta karın grafileri veya radyoopak madde içirilerek çekilen kontrastlı pasaj filmleri tanıya yardımcı olabilir. Burada baryum yerine suda eriyen ilaçların kullanılması çok önemlidir. Tüm şüpheli vakalarda oral opak madde içirilerek tomografi çekilmelidir. Yanlış tanı hastanın genel durumunu bozar ve gelecekteki müdahalelerin başarı oranını düşürür. Peki, ne zaman doktorunuzu aramalısınız? Öncelikle taburcu olurken size verilen bilgileri dikkatle uygulamalısınız. Yukarıdaki belirtilerden herhangi birisini yaşadığınızda veya normal gitmediğini düşündüğünüz herhangi bir olayda mutlaka bize ulaşmalısınız. Genel durumunuzun çok ciddi şekilde bozulduğu durumlarda ise hiç gecikmeden acil servise başvurmalı, bu arada bize ulaşmalısınız. Medline veritabanı taranarak 4888 hastanın incelendiği bir çalışmaya göre kaçak oranı % olarak bildirilmiştir. Kısacası, en iyi merkezlerde dahi belli oranlarda kaçak görülebilmektedir. Buna karşın, ülkemizde henüz 1-2 yıldır obezite cerrahisi yaptığı halde binlerce tüp mide ameliyatı yaptıklarını ve kaçak oranlarının 0 olduğunu bildiren bazı cerrah ve merkezler hakkındaki kararı sizlere bırakıyorum. Bana göre bunun ancak birkaç açıklaması olabilir, ya sayılar gerçek değildir, ya kaçak olmadığı bilgisi gerçek değildir, ya da kaçak vakaları başka merkezlerde tedavi görmektedir. Bunun başka bilimsel bir açıklaması yoktur. Kaçak utanılacak veya üstünlük taslanacak bir konu değildir. Önemli olan oranlarınızın dünya ortalamalarına göre kabul edilebilir sınırlarda olması ve komplikasyon yönetimini doğru uygulayabilmenizdir. Tomografi genelde üç olası tabloyu gösterir Özofagogastrik bileşkede, yüksek seviyede stapler hattı fistülü ve sol subdiafragmatik sıvı birikimi Stapler hattına yakın peri gastrik yağ dokusu içinde hava kabarcıkları ve kontrast madde kaçağı olmaksızın perigastrik sıvı birikimi Çok sayıda kaçak ve yaygın sıvı birikimi Son tabloda cerrahın becerilerine ve deneyimine göre laparoskopik ya da açık yöntemle üst batın boşluğunun temizlenmesi ve drenajı amacıyla acil bir ameliyat ilk basamak olarak gerekli olabilir. Ağızdan beslenmenin kesilmesi, sıvı resüsitasyonu, antibiotikler, özofageal veya gastrik sıvıların aspirasyonu, damardan beslenme desteği, ağrı kesiciler, endoskopik stend yerleştirilmesi ve bariatrik merkeze nakil uygun bir tedavi planıdır. Ancak deneyimli yoğun bakım, endoskopi ve radyoloji üniteleri zorunludur. Acil cerrahi tedavi hemodinamik bulguları anstabil olan, ciddi ve direngen semptomları olan, akut ya da geç fistülü ile yaygın sıvı birikimi olan hastalarda düşünülmelidir. Deneyim yeterli ise laparoskopik yaklaşım en iyi seçenektir. Karın boşluğunun bolca yıkanması, fistül yerinin saptanması ilk olarak özofagogastrik bileşke kontrol edilmelidir. ve çok sayıda dren yerleştirilmesi gerekir. Sıklıkla saptanabilen stapler hattı defektinin onarılmasına kalkışılmamalıdır. Ameliyatın temel üç amacı vardır Sepsisin kontrol altına alınması, batının tekrar kontaminasyonunun engellenmesi ve enteral- parenteral beslenme desteğinin sağlanması.. Hasta stabilse tüm diğer stapler hattı fistülleri en iyi yönetim stratejisinin uygulanabileceği bariatrik merkezlere refere edilmelidir. Bu hastaların tedavisi perkütan abse drenajı, parenteral-enteral beslenme ve antibiotiklere dayanır. Seçilmiş vakalarda endoskopik stend yerleştirilebilir, endoskopik fibrin glue uygulanabilir. Bu işlemlerin deneyimli girişimsel endoskopi merkezlerinde yapılması başarı şansını arttırır. Mide Orta Kesiminde Darlık Oluşturulan tüp mide kalibrasyonunun çok dar bir tüp üzerinden yapılması, rezeksiyonda tüp kullanılmaması veya stapler hattına dikiş konulması gibi nedenlerle, % gibi bir oranda mid-gastrik stenoz gelişir. Bu hastalarda direngen kusma ve gıda intoleransı görülür. Dehidrasyonun konservatif tedavisinden sonra hastalar endoskopik dilatasyon için bariatrik merkeze refere edilmelidir. Genellikle yatış gerektirmeyen 3-4 endoskopik dilatasyon yeterli olur. Başarısız dilatasyon durumunda elektif olarak gastrik bypass revizyonu veya uzun darlık hattı boyunca seromyotomi mide üst tabakalarının boylamasına kesilmesi gerekebilir. Emboli Pıhtı Atması Kan pıhtıları herhangi bir ameliyattan sonra oluşabilirler ve hızla tedavi edilmezlerse hayatı tehdit edebilirler. Pelvik ameliyatlar, kalça protezi gibi büyük ameliyatlar ve obezite cerrahisi emboli riski altından dikkatle hazırlık yapılması gereken ameliyatlardır. Önlem olarak ameliyat öncesinde ve sonrasında kullanılan kan sulandırıcı iğneler, ameliyat sırasında kullanılan ve bacaklara sarılan sürekli basınç pompaları, ameliyat sırasında ve sonrasında kullanılan anti embolik çoraplar ve erken mobilizasyon uygulanır. Buna rağmen, bacak damarlarında oluşan bir pıhtı akciğer, beyin gibi hayati bir organa atılacak olursa, o damarın beslediği bölgede beslenme sorununa yol açabilirler. Tıkanan damarın boyutuna bağlı olarak yaşam kaybından, tam veya kısmi felçlere kadar ciddi sorunlar yaşanabilir. Peki bu konuda nelere karşı uyanık olunmalıdır? Bacakta kızarıklık, şişlik ve ağrı, uyuşukluk, güçsüzlük, ani nefes darlığı, konuşmada bozulma pıhtı belirtisi olabilir. Kan pıhtıları kalp krizine, inmeye, hatta ölüme neden olabileceğinden derhal bir acil servise ulaşmalı, bu sırada da bizi aramalısınız. Sigara içenlerin pıhtı açısından yüksek risk altında olduğunu hatırlatalım! Derin ven trombozu sıklığı çok düşük, %1’in altında görülen bir komplikasyon olsa da, sonuçlarının ciddiyeti açısından uyanık olunmalıdır. Tedavide genellikle pıhtıyı eritecek dozda kan sulandırıcılar, bazen de pıhtıyı çıakrmaya yönelik girişimler uygulanır. Yara Yeri Enfeksiyonları Yara yeri enfeksiyonları her ameliyatta görülebilir. Oran laparoskopik ameliyatlarda oldukça düşüktür. Obezite bu oranı arttıran bir faktördür. Enfeksiyonlar uygun antibiotik ve yara bakımı ile tedavi edilmezse, doku ölümü, yaygın enfeksiyon ve hatta yaşam kaybına yol açabilirler. Enfeksiyon açısından dikkat edilmesi gereken belirtiler ateş, kesi yerlerinde kızarıklık, kötü kokulu akıntı, ısı artış ve kalp atımında hızlanmadır. Chopra ve arkadaşlarının 2011 yılındaki bir çalışmasına göre bariatrik cerrahiden sonra yara yeri enfeksiyonu riski % 10-15 gibi yüksek oranlardadır. Yara yeri enfeksiyonlarının tedavisinde antibiotik kullanımı, dikişlerin alınması, yara yerinin yıkanması gibi yöntemler uygulanır. Tedavinin süresi ve ağırlığı enfeksiyona yol açan bakteriye göre değişebilir. MRSA veya Staphilokok gibi bakteriler yayılımı önlemek için çok daha yoğun tedavi gerektirirler. Tüp Mide Ameliyatının Uzun Vadede En Sık Görülen Risk ve Komplikasyonları Nelerdir? Tüp mide ameliyatından sonra uzun süre sonra da görülebilen bazı komplikasyonlar vardır, ancak bunlar nadiren yaşamı tehdit edecek ciddiyettedir. Bu sorunları inceleyecek olursak Beslenme Yetersizlikleri Gastrik bypass veya duodenal switch gibi emilim azaltan ameliyatlara göre çok daha düşük görülürler. Ancak tüp mide ameliyatlı hastaların % 12’sinde belli derecelerde eksiklikler görülebilir. Besin eksikliğinden şüphelenmemizi sağlayan belirtiler anormal soluk deri, halsizlik, saç kaybı, baş dönmesi, kabızlık, adet düzensizlikleri ve konsantrasyon güçlükleridir. Bunların giderilmesinde beslenme destekleri, diyetin düzenlenmesi ve en geç 3 ayda bir kan tahlilleri ile takip önerilir. Safra Kesesi Taşları 2014’de Journal of Obesity’de yayınlanan bir çalışmaya göre, tüp mide ameliyatından sonraki iki yıl içinde safra kesesi taşları %23 oranında görülür. Karnın sağ üst kısmında ağrı, sağ kürek kemiği altında ağrı, bulantı, kusma, gaz problemleri, hazımsızlık, mide ekşimesi gibi belirtiler safra kesesi taşlarından şüphelendirmelidir. Çok şiddetli ağrı olduğunda mutlaka acil servise gitmeli, aksi durumlarda bize ulaşmalısınız. Yapılacak bir ultrasonografiyle safra taşları kolayca saptanabilir. Safra kesesi taşları oluşmuş ise laparoskopik safra kesesi ameliyatı gereklidir. Özellikle obeziteden kurtulmuş durumdaki hastalarda son derece güvenli ve nispeten kolay bir ameliyattır. Gastroözofageal Reflü Hastalığı Obezite cerrahisinden sonra reflü görülebilen bir yakınmadır. Tüp mide ameliyatından sonra reflünün arttığını ileri süren yayınlar kadar, azaldığını söyleyenler de mevcuttur. Bununla birlikte, bazı çalışmalarda hastaların % 47’sinin reflüden yakındığı bildirilmiştir. Tedavisinde proton pompa inhibitörü grubundan ilaçlar koruyucu olarak ameliyattan sonraki 4-5 ay kullanılmalıdır. Tedaviye rağmen reflü devam ediyorsa Stretta gibi endoskopik tedavi yöntemleri veya cerrahi tedavi düşünülmelidir. Yazar Op Dr Murat Üstün Dr. Murat Üstün, İstanbul Bariatric Center'ın IBC kurucusu ve obezite cerrahisi ekibi lideridir. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi'nde uzmanlığını yapmış, 100'ün üzerinde obezite cerrahisi ile ilgili ulusal ve uluslararası kongrede yer almıştır. Murat Üstün ve İstanbul Bariatric Center ekibi, gastrik bypass, tüp mide ameliyatı, mide balonu ve duodenal switch ile biliopankreatik derivasyon dahil olmak üzere çeşitli tıbbi prosedürler uygulamaktadır. Ameliyatlar Joint Commission International JCI onaylı bir hastanede gerçekleştirilir. Murat Üstün, tüm kadrosu ile birlikte ana hedef olan hastanın sağlığına ve güvenliğine büyük önem vermekte ve bunun, mükemmellik denkleminin bir parçası olduğuna inanmaktadır. Tüm Yazıları → Tüp mide ameliyatı geçiren hastaların sağlıklı kilo vermek için bıçak altına yatmalarının çok nadiren görülen komplikasyonları ve riskleri hakkında bilgi. İçindekilerTüp Mide Ameliyatının RiskleriTüp Mide Ameliyatının ZararlarıTüp Mide Ameliyatı Sonrası Komplikasyonları Tüp Mide Ameliyatının Riskleri Tüp Mide Ameliyatı Tüm dünyada sayısı artan obez insanların sayısında artış olması nedeniyle sağlıklı kilo verebilmeleri adına tüp mide ameliyatı olmaktadır. Obez insanların yaptıkları fast food tarzında yiyecekler ve hareketsizlik sebebi ile birlikte artan obez sayısında çareyi mide ameliyatı olmakta bulmaktadır. Tüp mide ameliyatı esnasında ve ameliyattan sonrasında birçok risk bulunmaktadır. Hastalarda gelişecek bu zararlar sağlıklı kilo vermek isteyen insanların bazılarında görülmektedir. Ameliyat olmaya karar veren bir hastanın bu kararı verdikten sonra ameliyatı çok iyi araştırması gerekmektedir. Hastalığın tedavisinde ameliyat olmayı seçen kişilerin daha önceden diyet yapması ve spor yapmasına rağmen kilo verememesi sonucunda ve en az 3 yıl boyunca obez olması durumunda ameliyata karar vermesi gerekmektedir. Ameliyatın risklerini aza indirmek için kesinlikle yapılacak tetkiklerin çok iyi yapılması ve ameliyatı gerçekleştirecek olan cerrahı çok iyi seçmesi gerekmektedir. Ameliyat esnasında oluşacak riskler arasında şunlar bulunmaktadır Kanama; Akciğer Embolisi; Kaçak oluşması; Solunum problemleri; Enfeksiyon; Ölüm. Her ameliyatın riskleri olduğu gibi tüp mide ameliyatının çok zor bir ameliyat olması ve bu nedenle de hastalarda ameliyatın risklerini bilerek girmeleri çok önemlidir. Özellikle de bu risklerin artmasına neden olan durumlar arasında kişilerin sigara içmesi, alkol kullanması ve ameliyat öncesinde diyet yapmaması durumlarında hastalarda gelişecek riskler daha fazla olacaktır. Tüp mide operasyonunun ardından risklerin olmaması için doktor tarafından mutlaka uyarılara dikkat edilmesi gerekmektedir. Ameliyat esnasında bacaklara pıhtı atmasını engellemek amacıyla ameliyat ekibi tarafından basınçlı çorap giydirilmesi gerekmektedir. Ayrıca pıhtı oluşmasını engellemek amacıyla mutlaka hastaların bacaklarını hareket ettirmesi, yürümeye başlaması ile birlikte sık sık yürüyüş yapması gerekmektedir. Bu sayede pıhtı atmasını azaltmış olacağınız gibi, kan sulandırıcı ilaçların da kan pıhtısını engelleme de etkilidir. Kan pıhtısı çok tehlikeli olduğundan oluşmaması için hastanın dikkat etmesi gerekmektedir. Tüp Mide Ameliyatının Zararları Tüp mide ameliyatı geçiren hastaların en önemli komplikasyonları arasında mortalite yani ölüm oranı bulunmaktadır. Ameliyat sonucunda etkili olan faktörler arasında kişilerin ölüm oranı olmasının yüksek olması ameliyat esnasında görülmektedir. Ameliyatın sonrasında ölüm oranının olmasının nedenleri arasında kişilerin yapılan tetkiklerinin eksik olmasıdır. Hastalarda yeterli miktarda endokrinolojik muayenesinin yapılmaması sonucunda ve psikolojik incelemesinin yapılmaması durumunda gelişecek komplikasyonlar içerisinde olacaktır. Tüp mide ameliyatı sonrasında gelişecek zararlar arasında hastaların çok hızlı bir şekilde kilo verecektir. Bu kiloların ameliyat sonrasında çok hızla verilmesi ile birlikte sonucunda kişilerde yağ oranında azalma olacağı gibi aynı zamanda da kas atrofisinde de azalma olacaktır. Bu durum kişilerin kaslarına zarar verecektir. Bu nedenle de ameliyat sonrasında hastaların çok dikkatli olaması ve verecek olduğu kiloları kaslarından değil yağlarından vermesine çok dikkat etmesi gerekmektedir. Ameliyatın zararları arasında kişilerde çok ciddi miktarda elektrolitlerinde azalma olacaktır. Hastalarda çok fazla miktarda mineral ve vitamin kaybı da görülmektedir. Hastalarda görülecek olan zararları arasında çinko eksikliği olacaktır. Bunun sonucunda hastalarda saç dökülmesi görülecektir. Ameliyat sonrasında ilk üç ay ile altı ay içerisinde çinko eksikliğine bağlı olarak saç dökülmesi, saçlarında dökülme çok yoğun olarak görülmektedir. Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Komplikasyonları Ameliyat başarılı geçmiş ve hasta bir gece yoğun bakımda kaldıktan sonra servis yatağına alınması ile birlikte 3 ile 7 gün arasında bir sürede hastanede kalınması gerekmektedir. Hastaların kaçak riski ameliyat sonrasında da görülmektedir. Ameliyat sonrasında ortaya çıkacak olan komplikasyonlar arasında en sık görülen ameliyattan 6 ay içerisinde gelişebilecek kaçak riski olmaktadır. Kaçak olup olmadığını anlamak için ilk olarak ameliyat esnasında ilk kontrol yapılacak daha sonrasında hastanın ağızdan gıda alımına başlamadan öncede yapılacak ve kaçak olmaması durumunda hastalar ağızdan 2 hafta boyunca sıvı ile beslenmesi gerekmektedir. Ameliyat sonrasında oluşabilecek komplikasyonlar arasında şunlar görülmektedir Depresyon; Hipoglisemi; Sık sık kusma; Fıtıklaşma; Safra kesesi taşı; Vitamin eksikliği; Bağırsak tıkanması; Deri sarkması; Beslenme bozukluğu; Saç dökülmesi; Mide ülseri; Ölüm. Ameliyat sonrasında gelişecek komplikasyonlar arasında bulunan bağırsak tıkanıklığı olmaması için kayısı suyu ya da kabızlık ilacı gibi ilaçlar alınması gerekmektedir. Hastanın çok ağır kaldırmaması fıtıklaşmayı önlemiş olacaktır. Hastaların dışarıdan vitamin takviyesi alması gerekmektedir. Hastane sonrasında taburcu olduktan sonrasında hareketli bir yaşam tarzına geçmesi gerekmektedir. Ayrıca hastaların hızlı kilo verirken spor yapması oluşacak deri sarkmalarını aza indirmiş olacaktır. Loading... Bağırsak Delinmesi Ameliyatı, Bağırsak delinmesi tedavisinin başlıca dayanağı cerrahidir. Bağırsak delinmesi ameliyatı anesteziye ve ciddi kalp yetmezliği, solunum yetmezliği, veya çoklu organ yetmezliği gibi büyük cerrahiye karşı genel kontradikasyonların varlığında sakıncalıdır. Ayrıca hasta, bağırsak delinmesi operasyonunu kabul etmezse kontrendikedir. Genelleştirilmiş peritonit bulgusu bulunmamaktadır. Delinmiş duodenum ülseri cerrahisi sakıncalıdır. Hasta, bağırsak delinmesi ameliyatını kabul etmeyip; cerrahi olmayan bir yaklaşımı tercih Delinmesi Ameliyatı HedefleriBağırsak delinmesinde, altta yatan anatomik sorunu düzeltmek Peritonit nedeni düzeltmekBağırsaktaki periton boşluğunda, WBC işlevini engelleyebilecek ve bakteri üremesini teşvik eden maddeleri çıkarmakBağırsak Delinmesi Ameliyatı Nasıl Yapılır? Bağırsak delinmesi ameliyatında, bazen bağırsağın bir parçasının çıkarılması gerekebilir. Küçük ya da kalın bağırsağın bir kısmının çıkarılması, bağırsak içeriğinin boşaltılmasına ya da karın duvarına tutturulmuş bir torbaya boşaltılmasına olanak sağlayan kolostomi ya da ilestomi ile sonuçlanabilir. Bağırsak delinmesi ameliyatındaki başarı; perforasyona, deliğin boyutuna, ayrıca tedavi öncesi süreye bağlıdır. Bağırsak delinmesi rahatsızlığında uygulanan cerrahi müdahalede iyileşme şansı, erken tanı ve tedavi ile gerçekleşir. Son Güncelleme 021515 Bağırsak Delinmesi Ameliyatı ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. 0 Yorum Yapılmış "Bağırsak Delinmesi Ameliyatı" Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin Bağırsaklardan Ses Gelmesi Bağırsak Ameliyatı Sonrası İyileşme Süreci İnsan Bağırsağı Kaç Metre Kalın Bağırsakta Yara Bağırsak Yırtılması Bağırsak Delinmesi Kalın Bağırsakta Kitle Kalın Bağırsak Ağrısı Bağırsak Düzenleyici İlaçlar Bağırsak Emilim Bozukluğu Bağırsak Boşaltma İlacı Bağırsak Yanması Bağırsak Ameliyatı Sonrası Beslenme Bağırsakta Yara Bağırsak Florası Nasıl Düzelir Oniki Parmak Bağırsağı İltihabı Bağırsak Enfeksiyonu Bulaşıcı Mı 12 Parmak Bağırsağı Kanseri Bağırsak Florası Bozukluğu Belirtileri Bağırsak Kurdu Nasıl Dökülür İbrahim Saraçoğlu İnce Bağırsak İltihabı Bağırsak Uzunluğu 12 Parmak Bağırsağı Hastalıkları Bağırsak Duvarı Kalınlaşması Bağırsak Yırtılması Ameliyatı Bağırsak Ameliyatı Sonrası Tuvalet Bağırsak Kisti Belirtileri Bağırsak Yapışması Bağırsak İnce Bağırsak Ameliyatı Sonrası Popüler İçerik Bağırsak Ameliyatı Sonrası Beslenme Bağırsak ameliyatı sonrası beslenme, hızlı bir iyileşmenin sağlanabilmesi için çok önemlidir. Tüm cerrahi müdahalelerin zorluk dereceleri aynı olmayab... Bağırsakta Yara Bağırsakta Yara, Ülseratif olarak da bilinen bağırsak yarası kalıtsal özelliklerden oluşabileceği gibi çevresel etkenlerden dolayı da oluşabilmektedir... Bağırsak Florası Nasıl Düzelir Bağırsak Florası Nasıl Düzelir Bağırsak florasını düzeltmek gerektiği için yani düzene koymak için, çok sağlıklı bir biçimde beslenmek lazım olduğu ... Oniki Parmak Bağırsağı İltihabı Oniki parmak bağırsağı iltihabı, direk olarak tıbbi ismi ile "Düodenitler" olarak bilinen bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık, direk olarak iltihaplanm... Bağırsak Enfeksiyonu Bulaşıcı Mı Bağırsak Enfeksiyonun Bulaşıcı Mı, virüs, bakteri, mantar, küf, parazitler ve çeşitli bulaşıcı hastalıklar enfeksiyon ile bağırsağa bulaşır. Bu enfeks... Mide ameliyatı riskleri, günümüzde teknolojinin geldiği son nokta ile oldukça düşük seviyelere inmiştir. ClinicExpert doktorlarına göre mide ameliyatlarında asıl önemli olan kısım uzman doktor tavsiyeleri dahilinde ameliyatın gerçekleşmesidir. Son dönemlerde mide ameliyatı ile kilo veren birçok insan bulunmaktadır. Mide ameliyatları ile istenilen estetik görünüm sağlanır. Fakat asıl amaç sağlıklı bir hayattır. Günümüzde farklı sebeplerden dolayı mide ameliyatları geçiren insan sayısı günden güne artış göstermektedir. İnsanların mide ameliyatları olmasına sebep olan ilk neden kilo verememektir. Kilo kontrolünde sıkıntılara yaşayan insanlar ilk olarak cerrahi işlemsiz olarak kilo vermeye çalışırlar. Kilo verme sıkıntısını hala yaşayanlar bir uzman doktora danışarak dahilinde mide ameliyatını olurlar. Mide Ameliyatı Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler ClinicExpert doktorlarına göre her cerrahi operasyon öncesinde dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Bu durum mide ameliyatları içinde geçerlidir. Mide ameliyatı öncesinde dikkat edilmesi gereken ilk husus kişinin sağlık kontrolleri sonucudur. Genellikle kilo verme konusunda sıkıntı yaşayan insanlarda sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu tarz sebeplerden dolayı mide ameliyatı öncesi sağlık kontrolünden geçirilmesi şarttır. Sağlık kontrolünün tam yapılmaması durumda yapılan cerrahi işlemlerde riskler çok fazladır Sağlık kontrolünden geçen hasta için mide ameliyatı riskleri değerlendirilmelidir. Ameliyat olacak hastanın vücudu ameliyat için uygun ise hasta mide ameliyatına hazırlanır. Hasta ile doktor sürekli iletişim halinde olmalıdır. Hastanın sağlıklı ve estetik duruşu için mide ameliyatını gerçekleştirilir. Neden Mide Ameliyatı Tercih Edilir? ClinicExpert doktorlarına göre mide ameliyatları hayata sağlıklı olarak devam edebilmek için tercih edilmektedir. Kilo verme konusunda sıkıntı yaşayan aşırı kilolu insanlar hayatlarını sağlıklı olarak yaşamakta sıkıntılar yaşıyorlar. Sağlıklı olarak devam edemedikleri gibi günlük hayatlarını da engelleyecek durumlar ile karşılaşmaktadırlar. Genellikle aşırı kilolu insanlar estetik görüntü olarak da hoş bir görünümleri sahip olmak isterler. Bu gibi sebeplerden dolayı mide ameliyatı tercih edilmektedir. Aşırı kilolu insanlar için farklı mide ameliyatı riskleri olabiliyor. Fakat çoğunluk ile ameliyat sonrasında cerrahi riskler yaşanmamaktadır. Mide ameliyatlarında risksiz geçmesi için; ameliyatı gerçekleştiren doktorların da uzman olması gerekmektedir. Mide ameliyatını tercih edilmesi kararı sonrasında uzman bir doktor araştırmak gerekiyor. Mide Ameliyatı Şartları Nelerdir? ClinicExpert doktorlarına göre günümüzde günden güne aşırı kilolu insan sayısı artmaktadır. Genellikle de aşırı kilolu insanlar mide ameliyatları ile kilo vermeyi tercih etmektedirler. Mide ameliyatlarının tercih edilmesinin ilk nedeni yaşanan sağlık sorunları olmaktadır. Mide ameliyatı şartları oluşturulurken ilk olarak aşırı kilolu insanların cerrahi işlemsiz kilo verebilmelerine bakılmaktadır. Cerrahi işlemsiz olarak kilo verme yöntemlerinde hastaların vücutlarının olumsuz cevap vermesi gerekiyor. Cerrahi işlem ile kilo verme yöntemi son seçenek olmalıdır. Mide ameliyatları için hastanın sağlık durumu mide ameliyatı riskleri açısından uygun değil ise cerrahi işlem yapılmamaktadır. Mide ameliyatları için aranan şartlar diğer yöntemlerde başarısız olunması ve sağlık durumudur. Öncesi için mutlaka cerrahi olmayan yöntemler denenmesi gerekiyor. Mide Ameliyatı Sonrası Dönemlerde Tekrar Kilo Alınır Mı? ClinicExpert doktorlarına göre insanların mide ameliyatını olmasının sebebi aşırı kilolarıdır. Mide ameliyatı sonrası için birçok hasta yeniden kilo almak istemez. Aslında mide ameliyatlarında mide vücudun kilo almamasına göre cerrahi işlem geçirmektedir. Günümüzde birçok aşırı kilolu insan mide ameliyatını tercih ederek kilo vermektedir. Özellikle de son dönemlerde mide ameliyatını tercih edenlerin sayısı artmaktadır. Aşırı kilolu insanlar da mide ameliyatı riskleri dikkate alarak tercih etmektedirler. Mide ameliyatını geçirmiş insanlarda bazen tekrardan kilo alabiliyorlar. Asıl iş mide ameliyatını geçirdikten sonra başlamaktadır. Hasta günlük hayatında ki yeme içme düzenine dikkat etmezse mide ameliyatından sonra tekrardan kilo alabiliyor. Çünkü mide esnek bir organdır. Yavaş yavaş kendini yeme içme düzenine göre ayarlar. Onun içinde hasta mide ameliyatı sonrasında yeme içme düzenine dikkat etmesi gerekir. Mide Ameliyatı Sonrası Süreç ile Hayatınız Değişir Mi? ClinicExpert doktorlarına göre özellikle de son dönemlerde estetik duruşlar ön plandadır. Fakat mide ameliyatlarındaki asıl amaç sağlıklı olarak hayata devam edebilmektir. Mide ameliyatı riskleri oluşmadan mide ameliyatını başarılı olarak geçiren insanlar sağlıklı olarak yaşıyorlar. Gündelik hayatlarındaki yaşanan ufak sağlık sorunları genellikle sona ermiş oluyor. Böylelikle yaşadıkları hayattan daha fazla tat almaktadırlar. Estetik duruşları da mide ameliyatı sonrası süreç ile değişmektedir. Estetik olarak hoş bir görünüme sahip olmak insanın özgüveninin daha fazla oluşmasını sağlamaktadır. İnsanlar ile daha kolay iletişim kurarlar. Mide ameliyatını başarılı olarak geçiren hastalar hayatlarına daha enerjik olarak devam etmektedirler. Mide ameliyatından sonrası için genellikle de hastaların hayatları da değişmektedir. Mide Ameliyatı Olan Ünlüler ClinicExpert doktorlarına göre genellikle insanlar ünlülerin duruşlarında estetik aramaktadır. Ünlü insanları aşırı kilo olarak görmek alışkın olunan bir durum değildir. Ünlüler de hem sağlıklıları için hem de işlerindeki kariyerleri için mide ameliyatını oluyorlar. Genellikle uzman doktor kontrolünde oldukları için mide ameliyatı riskleri vücutlarında yaşanmıyor. Günümüzde mide ameliyatı olan ünlüler çok fazladır. Mide ameliyatını ünlülerden ilk olarak Okan Karaca başı çekenlerden olmuştur. Linet de mide ameliyatından sonra kilo veren ünlülerden birisidir. Hamdi Alkan, Işın Karaca, Kaan Kural, Gülnihal Demir, Ümit Erdim ve Ozan Orhon mide ameliyatları ile kilo veren ünlülerden sadece birkaçıdır. Mide Ameliyatında Doktor Seçimi Önemli Mi? ClinicExpert doktorlarına göre son dönemlerde mide ameliyatından sonrasında ölüm ile sonuçlanan hastaların sayısı artmıştır. Mide ameliyatı riskleri daha çok doktor seçimlerine bağlıdır. Mide ameliyatını gerçekleştiren doktor alanında uzman olması gereklidir. Özellikle de son dönemlerde ölüm ile sonuçlanan mide ameliyatlarını gerçekleştiren doktorlar alanlarında uzman değildirler. Bu durumda mide ameliyatlarında riskleri arttırmaktadır. Cerrahi işlemi uygulanmadan öncesinde sağlık kontrolleri doğru olarak yapılmadığı takdirde mide ameliyatlarında riskler çok fazladır. Bu tarz sebeplerden dolayı mide ameliyatını olmaya karar verir iken doktorun doğru seçilmesi gerekmektedir. Mide ameliyatından önce uzman doktorların araştırılması gereklidir. Yanlış doktor seçimleri sağlıklı bir hayata başlamasına engel olmaktadır. Kaynak BHA – Beyaz Haber Ajansı Mide ameliyatı riskleri, günümüzde teknolojinin geldiği son nokta ile oldukça düşük seviyelere inmiştir. ClinicExpert doktorlarına göre mide ameliyatlarında asıl önemli olan kısım uzman doktor tavsiyeleri dahilinde ameliyatın gerçekleşmesidir. Son dönemlerde mide ameliyatı ile kilo veren birçok insan bulunmaktadır. Mide ameliyatları ile istenilen estetik görünüm sağlanır. Fakat asıl amaç sağlıklı bir İGFA- Günümüzde farklı sebeplerden dolayı mide ameliyatları geçiren insan sayısı günden güne artış göstermektedir. İnsanların mide ameliyatları olmasına sebep olan ilk neden kilo verememektir. Kilo kontrolünde sıkıntılara yaşayan insanlar ilk olarak cerrahi işlemsiz olarak kilo vermeye çalışırlar. Kilo verme sıkıntısını hala yaşayanlar bir uzman doktora danışarak dahilinde mide ameliyatını AMELİYATI ÖNCESİ DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLERClinicExpert doktorlarına göre her cerrahi operasyon öncesinde dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Bu durum mide ameliyatları içinde geçerlidir. Mide ameliyatı öncesinde dikkat edilmesi gereken ilk husus kişinin sağlık kontrolleri sonucudur. Genellikle kilo verme konusunda sıkıntı yaşayan insanlarda sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu tarz sebeplerden dolayı mide ameliyatı öncesi sağlık kontrolünden geçirilmesi şarttır. Sağlık kontrolünün tam yapılmaması durumda yapılan cerrahi işlemlerde riskler çok fazladırSağlık kontrolünden geçen hasta için mide ameliyatı riskleri değerlendirilmelidir. Ameliyat olacak hastanın vücudu ameliyat için uygun ise hasta mide ameliyatına hazırlanır. Hasta ile doktor sürekli iletişim halinde olmalıdır. Hastanın sağlıklı ve estetik duruşu için mide ameliyatını MİDE AMELİYATI TERCİH EDİLİR? ClinicExpert doktorlarına göre mide ameliyatları hayata sağlıklı olarak devam edebilmek için tercih edilmektedir. Kilo verme konusunda sıkıntı yaşayan aşırı kilolu insanlar hayatlarını sağlıklı olarak yaşamakta sıkıntılar yaşıyorlar. Sağlıklı olarak devam edemedikleri gibi günlük hayatlarını da engelleyecek durumlar ile karşılaşmaktadırlar. Genellikle aşırı kilolu insanlar estetik görüntü olarak da hoş bir görünümleri sahip olmak isterler. Bu gibi sebeplerden dolayı mide ameliyatı tercih kilolu insanlar için farklı mide ameliyatı riskleri olabiliyor. Fakat çoğunluk ile ameliyat sonrasında cerrahi riskler yaşanmamaktadır. Mide ameliyatlarında risksiz geçmesi için; ameliyatı gerçekleştiren doktorların da uzman olması gerekmektedir. Mide ameliyatını tercih edilmesi kararı sonrasında uzman bir doktor araştırmak AMELİYATI ŞARTLARI NELERDİR? ClinicExpert doktorlarına göre günümüzde günden güne aşırı kilolu insan sayısı artmaktadır. Genellikle de aşırı kilolu insanlar mide ameliyatları ile kilo vermeyi tercih etmektedirler. Mide ameliyatlarının tercih edilmesinin ilk nedeni yaşanan sağlık sorunları olmaktadır. Mide ameliyatı şartları oluşturulurken ilk olarak aşırı kilolu insanların cerrahi işlemsiz kilo verebilmelerine işlemsiz olarak kilo verme yöntemlerinde hastaların vücutlarının olumsuz cevap vermesi gerekiyor. Cerrahi işlem ile kilo verme yöntemi son seçenek olmalıdır. Mide ameliyatları için hastanın sağlık durumu mide ameliyatı riskleri açısından uygun değil ise cerrahi işlem yapılmamaktadır. Mide ameliyatları için aranan şartlar diğer yöntemlerde başarısız olunması ve sağlık durumudur. Öncesi için mutlaka cerrahi olmayan yöntemler denenmesi AMELİYATI SONRASI DÖNEMLERDE TEKRAR KİLO ALINIR MI?ClinicExpert doktorlarına göre insanların mide ameliyatını olmasının sebebi aşırı kilolarıdır. Mide ameliyatı sonrası için birçok hasta yeniden kilo almak istemez. Aslında mide ameliyatlarında mide vücudun kilo almamasına göre cerrahi işlem geçirmektedir. Günümüzde birçok aşırı kilolu insan mide ameliyatını tercih ederek kilo vermektedir. Özellikle de son dönemlerde mide ameliyatını tercih edenlerin sayısı artmaktadır. Aşırı kilolu insanlar da mide ameliyatı riskleri dikkate alarak tercih ameliyatını geçirmiş insanlarda bazen tekrardan kilo alabiliyorlar. Asıl iş mide ameliyatını geçirdikten sonra başlamaktadır. Hasta günlük hayatında ki yeme içme düzenine dikkat etmezse mide ameliyatından sonra tekrardan kilo alabiliyor. Çünkü mide esnek bir organdır. Yavaş yavaş kendini yeme içme düzenine göre ayarlar. Onun içinde hasta mide ameliyatı sonrasında yeme içme düzenine dikkat etmesi AMELİYATI SONRASI SÜREÇ İLE HAYATINIZ DEĞİŞİR Mİ?ClinicExpert doktorlarına göre özellikle de son dönemlerde estetik duruşlar ön plandadır. Fakat mide ameliyatlarındaki asıl amaç sağlıklı olarak hayata devam edebilmektir. Mide ameliyatı riskleri oluşmadan mide ameliyatını başarılı olarak geçiren insanlar sağlıklı olarak yaşıyorlar. Gündelik hayatlarındaki yaşanan ufak sağlık sorunları genellikle sona ermiş oluyor. Böylelikle yaşadıkları hayattan daha fazla tat duruşları da mide ameliyatı sonrası süreç ile değişmektedir. Estetik olarak hoş bir görünüme sahip olmak insanın özgüveninin daha fazla oluşmasını sağlamaktadır. İnsanlar ile daha kolay iletişim kurarlar. Mide ameliyatını başarılı olarak geçiren hastalar hayatlarına daha enerjik olarak devam etmektedirler. Mide ameliyatından sonrası için genellikle de hastaların hayatları da AMELİYATI OLAN ÜNLÜLER ClinicExpert doktorlarına göre genellikle insanlar ünlülerin duruşlarında estetik aramaktadır. Ünlü insanları aşırı kilo olarak görmek alışkın olunan bir durum değildir. Ünlüler de hem sağlıklıları için hem de işlerindeki kariyerleri için mide ameliyatını oluyorlar. Genellikle uzman doktor kontrolünde oldukları için mide ameliyatı riskleri vücutlarında mide ameliyatı olan ünlüler çok fazladır. Mide ameliyatını ünlülerden ilk olarak Okan Karaca başı çekenlerden olmuştur. Linet de mide ameliyatından sonra kilo veren ünlülerden birisidir. Hamdi Alkan, Işın Karaca, Kaan Kural, Gülnihal Demir, Ümit Erdim ve Ozan Orhon mide ameliyatları ile kilo veren ünlülerden sadece AMELİYATINDA DOKTOR SEÇİMİ ÖNEMLİ Mİ?ClinicExpert doktorlarına göre son dönemlerde mide ameliyatından sonrasında ölüm ile sonuçlanan hastaların sayısı artmıştır. Mide ameliyatı riskleri daha çok doktor seçimlerine bağlıdır. Mide ameliyatını gerçekleştiren doktor alanında uzman olması gereklidir. Özellikle de son dönemlerde ölüm ile sonuçlanan mide ameliyatlarını gerçekleştiren doktorlar alanlarında uzman değildirler. Bu durumda mide ameliyatlarında riskleri işlemi uygulanmadan öncesinde sağlık kontrolleri doğru olarak yapılmadığı takdirde mide ameliyatlarında riskler çok fazladır. Bu tarz sebeplerden dolayı mide ameliyatını olmaya karar verir iken doktorun doğru seçilmesi gerekmektedir. Mide ameliyatından önce uzman doktorların araştırılması gereklidir. Yanlış doktor seçimleri sağlıklı bir hayata başlamasına engel olmaktadır.

mide delinmesi ameliyatı sonrası riskleri